Çin’de Siber Güvenlik Uygulamaları
Çin’de Siber Güvenlik Uygulamaları: Dijital Dünyada Farklı Bir Güvenlik Anlayışı
Çin’de Siber Güvenlik Uygulamaları Neden Farklıdır?
Çin’de siber güvenlik uygulamaları, diğer ülkelere kıyasla çok daha kapsamlı, devlet kontrollü ve stratejik bir yapıya sahiptir. Çin Halk Cumhuriyeti, dijital dünyayı yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda siyasi ve güvenlik temelli bir alan olarak görmektedir. Bu nedenle, siber güvenlik yalnızca teknik bir konu değil, aynı zamanda ulusal egemenliğin bir parçası olarak ele alınmaktadır.
Batı dünyasında daha çok bireysel gizliliğin korunmasına odaklanılmışken, Çin’in siber güvenlik politikaları, hem devletin bilgi akışı üzerindeki kontrolünü artırmak hem de yerli teknoloji şirketlerini stratejik olarak desteklemek üzerine kuruludur.
Siber Güvenlik Yasası (Cybersecurity Law) ve Yasal Altyapı
Çin’de siber güvenliğe dair en önemli yasal çerçeve, 1 Haziran 2017’de yürürlüğe giren **“Cybersecurity Law of the People’s Republic of China”**dır. Bu yasa, Çin’de faaliyet gösteren tüm şirketlerin dijital sistemleriyle ilgili olarak devletin belirlediği güvenlik standartlarına uymasını zorunlu kılar.
Temel unsurları:
-
Veri Lokalizasyonu: Kritik bilgilerin ve kullanıcı verilerinin Çin sınırları içinde saklanması zorunludur.
-
Zorunlu Güvenlik Denetimleri: Yerli veya yabancı şirketlerin sistemleri, düzenli olarak Çin Siber Uzay İdaresi (CAC) tarafından denetlenebilir.
-
Açık Kaynak Kodu İncelemesi: Çin’de faaliyet gösteren yabancı yazılım firmaları, belirli durumlarda kaynak kodlarını Çin makamlarıyla paylaşmak zorundadır.
-
Gerçek İsim Kayıt Zorunluluğu: Tüm kullanıcılar, internet hizmetlerine gerçek isimleriyle kaydolmak zorundadır.
Bu uygulamalar, Çin’de siber güvenlik uygulamaları kapsamında devletin veriler üzerindeki doğrudan hakimiyetini artırmakta ve uluslararası tartışmalara yol açmaktadır.
Veri Güvenliği ve Kişisel Bilgi Koruma Yasaları
Çin, 2021 yılında iki önemli yasa daha çıkarmıştır:
-
Data Security Law (DSL) – Kurumların veri sınıflandırması yapmasını, risk analizi gerçekleştirmesini ve yüksek riskli veriler üzerinde ek önlemler almasını zorunlu kılar.
-
Personal Information Protection Law (PIPL) – Avrupa’daki GDPR’a benzer bir yapıya sahip olan PIPL, bireysel verilerin işlenmesi konusunda daha net çerçeveler çizer.
Ancak, bu yasaların uygulanışı Batı’daki örneklerinden farklıdır. Çin’de bu yasalar, bireyden çok devletin veri egemenliğini ve ulusal güvenliği korumayı hedefler.
Büyük Teknoloji Şirketlerinin Konumu ve Yükümlülükleri
Çin’de faaliyet gösteren büyük teknoloji firmaları (örn. Alibaba, Tencent, Baidu), yalnızca ticari değil, aynı zamanda devletle iş birliği içinde çalışan stratejik aktörler olarak konumlanmaktadır. Bu şirketler;
-
Devlete, gerektiğinde kullanıcı verisi sağlamakla yükümlüdür.
-
Siber güvenlik denetimlerinden geçmek zorundadır.
-
Kendi sistemlerinde propaganda, terör veya devlet aleyhine içerik tespit ettiğinde bildirim ve engelleme yükümlülüğü altındadır.
Çin’de siber güvenlik uygulamaları, şirketleri sadece bir yazılım üreticisi değil, aynı zamanda devletin dijital güvenlik partneri haline getirir.
Büyük Veri ve Sosyal Kredi Sistemi
Çin’in siber güvenlik altyapısı, büyük veri (big data) analitiği ile entegre çalışmaktadır. Özellikle Sosyal Kredi Sistemi, vatandaşların davranışlarını izleyen ve puanlayan dijital bir mekanizmadır.
Bu sistem;
-
Kamuya açık verileri, kamera kayıtlarını, alışveriş alışkanlıklarını ve internet kullanımını analiz eder.
-
Siber altyapılar sayesinde bireylerin “güvenilirlik seviyelerini” belirler.
-
Yüksek puanlı bireylere avantajlar, düşük puanlılara ise cezalar uygulanabilir.
Bu uygulama, siber güvenliğin yalnızca veri korumakla değil, aynı zamanda birey davranışlarını yönlendirmekle de ilişkili olduğunu gösterir.
Uluslararası Tepkiler ve Tartışmalar
Çin’in bu kadar sıkı siber güvenlik denetimleri, özellikle uluslararası teknoloji firmaları ve insan hakları savunucuları tarafından eleştirilmektedir. Eleştiriler genellikle şu noktalara odaklanır:
-
Veri gizliliğinin ihlali: Kullanıcı verilerinin devletle zorunlu paylaşımı, kişisel mahremiyet hakkının zedelendiği şeklinde yorumlanır.
-
Yabancı yatırımları caydırma: Özellikle kaynak kodu paylaşımı gibi talepler, yabancı firmaları Çin pazarından uzaklaştırabilir.
-
İfade özgürlüğü: İnternet sansürü ve içerik kontrolü, bilgiye erişim hakkını sınırlar.
Buna karşın Çin hükümeti, bu uygulamaları ulusal güvenliğin bir gereği ve dijital egemenliğin tesisi olarak savunmaktadır.
Farklı Bir Siber Güvenlik Yaklaşımı
Çin’de siber güvenlik uygulamaları, Batı ülkelerindeki birey odaklı yaklaşımlardan farklı olarak, daha çok devlet kontrolü, veri egemenliği ve toplumsal yönetişim ekseninde şekillenmektedir. Özellikle teknoloji şirketlerinin ve kullanıcıların devletle entegre şekilde çalışması, Çin’in siber güvenliği küresel normlardan ayıran en belirgin unsurlardan biridir.
Bu sistemin etkinliği tartışmalı olsa da, Çin’in teknoloji alanındaki hızlı yükselişi göz önüne alındığında, bu yaklaşımların küresel siber güvenlik politikalarına etkisi göz ardı edilemez.
Eğer siz de Çin’deki veri regülasyonlarına uygun şekilde dijital faaliyet yürütmek, siber güvenlik standartlarına uyum sağlamak istiyorsanız, Cyber Security danışmanlık hizmetlerimizle tanışın. Uluslararası standartlarda güvenliğinizi sağlayalım.
Comments
No comment yet.